Sözlerime Hipokrat’tan alınmış bir söz ile başlamak istiyorum:
“ Tıp bir sanattır.”
“ Hem de ondan insanlık sevgisinin kopamadığı çok zor bir sanat.”
Bugün 14 Mart 2019, tıp öğrencilerin işgale başkaldırısının 100. Yıl dönümü.Ezelden beri hür yaşamış Milletimizin işgale boyun eğmeyeceğini haykırdığı ve tıbbiye öğrencilerinin yaktığı bağımsızlık meşalesinin yıl dönümündeyiz, İşgale karşı bağımsızlık mücadelesinin gizli adı oldu “Tıp Bayramı”.
Bu milletin hekimleri, bu milletin yeniden dirilişi için o gün nasıl kenetlendi ise bugün de büyük ve güçlü Türkiye idealimize her zamankinden daha çok bağlı olduğumuzu, hekimler olarak bütün dünyaya haykırıyoruz.
Unutulmamalıdır ki, biz hekimler ve sağlık çalışanları, insan hayatının kıymetini en iyi bilen insanlarız. Bir canı kurtarmayı, bütün insanlığı kurtarmakla eşdeğer sayan anlayışın sahipleri olarak gece gündüz insanımızın sağlığı için hizmet sunmaktayız.
Milletimize hizmet sunmaktan, insanımızın sağlığını emanet ettiği kişiler ve onlar için şifa sunan eller olmaktan her zaman büyük onur duyduk. Bizler insanımızı yaşatmak adına hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan görevlerimizin başında olmaya hep devam edeceğiz.
Günümüzde hekimlerimize ve tüm sağlık çalışanlarımıza yönelik birçok olumsuzluğa karşın, hastalarımız karşılık beklemeden “derdine derman olan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının değerini çok iyi bilir”, minnet, sevgi, saygı duyar, kendi kültürü içinde hekimine, sağlık çalışanlarına ve hizmet aldığı kuruma bu duygusunu yansıtır. Bu hemen hemen hiçbir meslek üyesinin göremediği bir davranıştır ve Hekimlik ve sağlık mesleğinin kutsal olmasının en önemli nedenidir.
Hangi koşul içinde olursa olsun, Hekimler ve sağlık çalışanları savaşta, afette olduğu gibi hiç düşünmeden görevini elinden geldiğince en iyi yapmak için çalışır, bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
14 Mart Tıp Haftası ve Tıp Gününün gelecekte Tüm Sağlık Kuruluşları ile birlikte bir bayram olarak kutlanmasını, sorunların azalmasını umut ediyor, hepinize saygılarımı sunuyor, esenlikler diliyorum.